CORPORATE
LATEST ANNOUNCEMENTS
Başkanımızın Açıklaması
16 July 2023Yardımlaşmanın ve paylaşmanın ayında ayrım yapmadan Benlitaş,Baltacı,Güneyköy ve Korucu Mevkilerimizde bulunan ihtiyaç sahibi 100 aileye ulaştırmak üzere Korucu Dernek Olarak hazırladığımız kumanyaları dağıttık çok şükür
02 April 2023Köyümüzün güvenlik kamera sistemi aktif hale gelmiştir.
30 March 2023Yeni Web Sitemiz yayında....
07 January 2023Olağanüstü Kongre
03 July 2022Salih Sevim Yazarın Tüm Yazıları
Korucu dernek ailesinin değerli üyeleri ve takipçileri!
Haftada bir veya imkan olursa daha fazla yazmaya gayret edeceğim köşe yazılarıma bugün itibariyle başlıyorum. Bu vesileyle hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Derneğimizin kuruluşunda ve bugünlere gelmesinde az çok fark etmeksizin katkısı olan herkese kendi adıma teşekkürlerimi sunuyorum. Vefat edenlere rahmet, hayatta olanlara sıhhat ve selamet diliyorum. Bu tip dernek vakıf gibi yapılar mesleki coğrafi etnik gibi belli ortak noktaları olan insan gruplarının bir araya gelmesine ve sosyal bir varlık olan insanın fıtratına uygun olarak sosyalleşmesine vesile olduğu için çok değerlidir.
Başlarken nerden başlayacağımı uzun süre düşündüm. Üzerine okuma yapılacak ve kalem oynatılacak o kadar çok konu var ki: tarih, coğrafya, siyaset, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, spor, eğitim, din vs. Köşeme kendime yazılar deme sebebim aslında söylemek istediğim her şey öncelikle kendime sonra böyle bir ihtiyacı varsa okuyucuya bir şeyler söylemektir. Amacım; dediğim gibi bir tavsiye vereceksem, bir açıklama yapacaksam, bir eleştiri yapacaksam önce kendime sonrasında eğer isterse okuyucu da kendi payına almak istediği bir hisse varsa ona bir şeyler söylemek. Maalesef televizyonlarda sosyal medyada ve diğer iletişim araçlarında yapılan tartışmalar veya bilgilendirmeler ham haliyle doğru bilgi olarak alınıp kabul edildiğinde insanı yanlış düşüncelere ve yollara sevk edebiliyor. Meseleler belli önyargılarla tarafgir bakışla değerlendirilebiliyor. Bu sebeple, aynı konudaki farklı mecralardaki kaynak ve kişilerden de farklı yorumları ve haberleri takip etmek muhakkak düşünce dünyamızın olgunlaşmasında faydalı olacaktır. Ben de bu köşemde dilim döndüğünce elimden geldiğince bazen gündelik bazen daha genel konularla ilgili düşüncelerimi paylaşacağım.
Malum ülkemiz son dönemde yüzyılın felaketi olarak içerde ve dışarda adlandırılan bir deprem felaketi ile karşı karşıya kaldı. Halen daha da artçı sarsıntılar ve farklı illerde orta ve küçük çaplı depremler devam ediyor. Sonunun nereye varacağını kestirmek kolay değil. Çünkü bilim insanı olarak konuşan ve yazan kişilerin de söyledikleri bazen yanlış çıkabiliyor. Bu felakette bazı ile merkezleri bazı ilçeler ve köyler nerdeyse yerle bir oldu. Ölümler, sakatlıklar, yaralanmalar, yıkımlar, kış şartlarında barınma sorunları ve diğer sorunlar baş göstermişken maalesef yine sosyal medyanın ve diğer bazı haber kaynaklarının siyasi sebeplerle manipülatif amaçlarla istismar edildiğine bolca şahit olduk. Bu süreçte sosyal medya yine kötü bir imtihan verdi diyebiliriz. Herkes her aklına geleni iyi niyetli veya kötü niyetli paylaştı. Birçok insan bilerek veya bilmeyerek belli bir propagandaya alet oldu. Bu davranışların aslında bir amaca hizmet etmediği gibi gerçek sıkıntıların ve samimi eleştiri ve yakınmaların inanılırlığı üzerinde olumsuz etkide bulunduğu da yadsınamaz bir gerçek. Millet olmanın en basit ve temel şartının sevinçte ve kederde birlik olmak olarak tanımlandığı düşünülürse bu kederimizde bile bir istismar vesilesi arayanların milli meselelere yaklaşımları üzerine bir daha düşünmeleri gerektiği kanaatindeyim. Tabii ki burada kastımızı kötü niyetli yaklaşımlar. Çünkü iyi niyetli yapılan eleştiriler depreme hazırlık ve deprem sonrası müdahale konusundaki eksiklikler üzerine yapılan değerlendirmeler başımız üstüne. Onları da ötekileştirme yapmadan not alıp üzerine değerlendirmeler yapmak yerel veya genel fark etmeksizin yöneticilerimizin sorumluluğunda.
Derneğimizin ve mahallemizin bu süreçte gösterdiği gayret de takdire şayan. Katkı sunan elini taşın altına koyan yardım için çırpınan herkesten Allah razı olsun. Allah bir daha böyle büyük felaketleri göstermesin desek de bunlar belli aralıklarla olmaya devam edecek maalesef. Bu yüzden insani olarak yapılabilecek en iyi çalışmaları yaparak hazırlıklı olmak en büyük önceliğimiz olmalı.